“Kimlik kolektif ve tekildir. Her birey kolektif kimliğin biricik ve emsalsiz bir ifadesidir.”
Şükran Aziz
Ben-Sen-Onlar: Sanatçı Kadınların Yüzyılı sergisi yaklaşık 1850–1950 arasında Türkiye’de yaşamış ve yaratmış sanatçı kadınların eserlerinden bir seçkiden oluşuyor. Çiğdem Simavi’nin hâmiliğinde düzenlenen ve küratörlüğünü Deniz Artun’un üstlendiği sergi, ismini Şükran Aziz’in bir eserinden alıyor. Sergi, çoğunluğu “ben”leşememiş ve dolayısıyla sanat tarihi tarafından kaydedilememiş kadınları tek tek fark etmenin yanı sıra, kolektif bir “biz”in oluşabilme koşullarını da araştırıyor.
Ben-Sen-Onlar: Sanatçı Kadınların Yüzyılı’nda bağları araştırırken bir kronoloji takip edilmemiş; seçki tematik kurgulanmış ve bu yaklaşımda en iyi, en ideal, en gözde eserler öncelikli olmamış. Eserler daha çok o sanatçının sanat pratiğinin çeşitliliğine farklı kurgularda, farklı bağlamlarda yeniden bakma ihtiyacını işaret ederek seçkiye dahil edilmiş. “Görünmez olanı görünür kılma” yaklaşımı yıllarca sergilenmemiş, daha önce kataloglanmamış, müze koleksiyonlarına girmemiş evlerde ve aile arşivlerinde korunan, bazen de saklanan eserlere yakınlaştırmış. Sergide belirlenen temalara göre seçki yapmak bazı “en” leri doğal olarak alt üst etmeyi mümkün kılıyor. Öyle ki izleyiciler bu sergide adını duymadıkları birçok sanatçı kadınla karşılaşacakları gibi, tanıdıkları sanatçıların sıra dışı eserlerini de görebilecekler.
Özellikle aile koleksiyonlarındaki eserler, çoğu evin özenle yerleştirildikleri duvarlarından bu sergiye dahil edilmek üzere indirilmiş. Aynı şekilde pek çok efemera aile albümlerinden çıkarılmış. Sanatçıların çocukları, torunları, yeğenleri, araştırmanın manevi değerini daha çok kavramamızı sağlıyor. Ve anlaşılıyor ki, cinsiyetinden bağımsız olarak bir sanatçının bilinirliği, görünürlüğü, varislerinin bilinciyle de doğru orantılı. Peki vefat etmiş bir sanatçının eserleri hangi aşamada kolektif hafızanın değerleri olarak görülüyor? Bu hafızada yer bulan eserin özel ya da kamusal hangi koleksiyona ait olursa olsun durumunu takip etmek, izini sürmek kimin sorumluluğunda? Sanatçının yakınlarının mı, sanat tarihçilerinin mi, eleştirmenlerin mi, küratörlerin mi, yoksa toplumun mu? Ben-Sen-Onlar: Sanatçı Kadınların Yüzyılı, birçok araştırmacının yaptığı derinlikli çalışmalar ve kıymetli katkılar sayesinde hayata geçebilmiş.
Sergi isminde gizli kalan “biz” olma çağrısına ve ortak bir hafıza arayışına ayna tutuyor. Şükran Aziz’in kimlikler hakkındaki sorguları, Fahrelnissa Zeid’in portrelerindeki “ben”, “sen” , “öteki” algısında yankı buluyor. : “Sonra şu ikileme maruz kalırım: Resme başlar, kendime neyi eleyeyim, neyi çıkarayım ki geriye öz -yani portre- kalsın diye sorarım (…) bu gitsin, bu kalsınlar birbiri ardı sıra gelir, görünür olan “ben”, “sen” yıkılır, yerlerini, bilinmeyen bilinçte -görünmez olanda- sinmiş bekleyen öteki “ben” ve öteki “sen”e bırakır. Uzun bir duraksama (…) sonra bir anda fışkıran biçim, çizgi başlar oluşmaya! İşte bu benim (…) yıkmaya başladığım andır. (…) Modelimi fotoğraf gibi görmem, içsel hakikatini görürüm artık.”
Ben-Sen-Onlar: Sanatçı Kadınların Yüzyılı, 117 sanatçıdan 232 eserle Meşher binasının üç katına yayılıyor. Giriş katı “Ben”, aynada kendi mütevazı varlıklarıyla karşılaşan şöhretsiz kadınlara odaklanıyor. Serginin farklı köşelerine yerleştirilen aynalar, tek bir kadının birkaç yüzünü yakalamaya çalışıyor. Kadınların, tarihten kendi kendilerini sildikleri, adlarının üzerini bile bile karaladıkları da oluyor. Dolayısıyla ayna, bazen de, eskiz aşamasında terk edilmiş eserleri ya da kariyerleri bir dev aynasına yansıtmaya ve onları “büyütmeye” yarıyor.
Şükran Aziz (1949-2019)
Ben, Sen, Onlar, 1993-1996
Ahşap üzerine folyo kesim yazı
25 plaka, her biri 33x33 cm
Fuat Yalın Koleksiyonu
Belkıs Mustafa (1896-1925)
Desen
Kağıt üzerine karakalem
50x35,4 cm
Arkas Koleksiyonu
Yıldız Moran (1932-1995)
Yankı, 1952
Londra
Üç parça; her biri 80x80 cm
Norah Caussen ve Yıldız Moran’ın yansıması
Yıldız Moran Arşivi
Gencay Kasapçı (1933-2017)
Noktanın Sonsuzluğu, 2012
Ayna ve mika üzerine keçe
Yasemin Devrimci Koleksiyonu
Birinci kat “Sen”, yumuşak ve birleştirici olan öteki ile karşılaşmaları anlatıyor ve öncelikli “sen” olarak çocukları çağırıyor. Portrelerin ve otoportrelerin çoğu, anne olmanın ya da olmamanın deneyimi ve öznellik, aile olmanın tanımı ve şefkat, sanatçı olmanın gücü ve ölümsüzlük hakkında düşünmek üzere davet ediliyor. Ayrıca “sen”, anneliğin idealindeki kutsallık ile çıplaklığın ideasındaki tenselliği karşı karşıya yerleştiriyor.
Deniz Bilgin (1956-1999)
Madonna and Child, 1996
Kağıt üzerine guaj
Emel Meltem Yılmaz Koleksiyonu
Emel Korutürk (1915-2013)
Zeynep
Tuval üzerine yağlıboya
47x38 cm
Korutürk Ailesi Koleksiyonu
Celile Uğuraldım (1880-1956)
Nü, 1949
Tuval üzerine yağlıboya
54,3x49,3 cm
Sema ve Murat Germen Koleksiyonu
Seta Hidiş (1922-2012)
İsimsiz
Duralit üzerine kolaj
69,5x53 cm
Özel Koleksiyon
Nasip İyem (1921-2011)
İsimsiz, 2002
Pişmiş Toprak
48 x 16 x 21 cm
Evin Sanat Galerisi Koleksiyonu
İkinci kat “Onlar”, kadınlara başkalarının gözünden bakıyor. Çiçek, özellikle vazoda olduğunda, başkaları tarafından kadınlara yakıştırılan sıfatları taşıyor: duygusal, kırılgan, amatör ruhlu, sıradan, domestik ve dekoratif. Pek çok sanatçı kadın, kendisinden güvenli ve zarif olanı resmetmesi beklendiği için, ancak vazoda çiçekler boyayarak resim yapabiliyor. Sergiye, hiçbir öncelik gözetilmeden, neredeyse kendiliğinden saçılan çiçekler, şematik aile ağacının, çizgisel bir sanat tarihinin de alternatifini temsil ediyor. Ben-Sen-Onlar sergisi bu tarihi yazmak iddiasında değildir. Dahası yazılacak tarihin bir değil pek çok olduğunu hatırlar ve hatırlatır. Her bir kadının hatta, her bir eserin alternatif tarihler kurabileceği “biz”e bir çağrıdır.
Ben-Sen-Onlar: Sanatçı Kadınların Yüzyılı bir isimden, gruptan, kurumdan diğerine çekilmiş düz çizgilerin dışında kalan bütün kadınların ve eserlerin anıldığı ve anlatıldığı bir “başka” zamana işaret ediyor ve bu sanatçı kadınlara kendilerinin kahraman oldukları bir “yüzyıl” armağan ediyor.
Biz”, sergiye davet edilen yüzün üzerinde kadının “ben” ve “sen” arasında dokunan kişisel ve kırılgan öykülerine odaklanıyor. Kadınların birbirlerini fark ettikleri, fotoğrafladıkları, yonttukları, resmettikleri anların, kadın dostluklarının zenginleştirilmeyi bekleyen ilk kaydı olmakla birlikte bugün isimleri unutulan kimi sanatçıların sergilerini, diplomalarını, atölyelerini, çıraklarını ve ustalarını yeniden bir araya getirerek sanatçı kadınlara ait zamanların ne kadar parlak olduğunu hatırlatıyor.
Melek Celal Sofu (1896-1976)
Vazoda Çiçekler (Natürmort)
Masonit üzerine yağlıboya
60,5x44,5 cm
Özel Koleksiyon
Füreya Koral (1910-1997)
Seramik Amfora, 1960’ların sonu
Neşe Aybey (1930-2015)
Manolyalı Kız
Kağıt üzerine guaş
31x24 cm
Murat Aybey Koleksiyonu
Melek Celal Sofu (1896-1976)
Portre
Tuval üzerine yağlıboya
Fahrelnissa Zeid (1901-1991)
Rabia Çapa’nın Portresi, 1984
Tuval üzerine yağlıboya
101x73 cm
Maçka Sanat Galerisi-Rabia Çapa Koleksiyonu
Sanatçılar: Naile Akıncı, Nükhet Aksoy, Maide Arel, Hale Asaf, Perran Berrünnisa Atamdemir, Jülide Atılmaz, Can Ayan, Neşe Aybey, Şükran Aziz, Hatice Şahiye Barlas, Iraida Barry, Behice Nuri, Saime Belir, Belkıs Mustafa, Lerzan Bengisu, Sabiha Bengütaş, Nimet Berdan, Aliye Berger, Semiha Berksoy, Mevhibe Meziyet Beyat, Deniz Bilgin, Zerrin Bölükbaşı, Zabelle C. Boyajian, Sabiha Bozcalı, Halet Çambel, Refia Edren Çiray, Nevin Çokay, Hamiye Çolakoğlu, Gül Derman, Didar Tahsin, Şükriye Dikmen, Tiraje Dikmen, Güzin Duran, Ayhan Dürrüoğlu, Afife Ecevit, Nazlı (Emin) Ecevit, Efruz Cemil, Melahat Ekinci, Esma Ekiz, Emine Semiyye Hilmi, Selma Emiroğlu, Özden Akbaşoğlu Ergökçen, Nebahat Erkekli, Mari Ertoran (Kaloyan), Semiha Es, Esma İbret Hanım, Eren Eyüboğlu, Fatma Saime Cenap, Seniye Fenmen, Sühendan Fırat, Bilge Friedlaender, Lina Gabuzzi, Filiz Özgüven Galatalı, Ruzin Gerçin, Mari Gerekmezyan, Vildan Gizer, Nevide Gökaydın, Beyza Gönensay, Bedia Güleryüz, Hatice Süleyman, Hayriye Nuri, Seta Hidiş, Sara Farhi Huntzinger, Selime Işıtan, Mürşide İçmeli, Nasip İyem, Naciye İzbul, Sare İsmet Kabaağaçlı, İvon Karsan, Gencay Kasapçı, Nevzat Kasman, Sevim Kent, Türkan Kıran, Sabahat Kırlı, Füreya Koral, Hakkiye Koral, Emel Korutürk, Melike Abasıyanık Kurtiç, Müreccel Küçükaksoy, Harika Lifij, Mihri Rasim (Müşfik), Yıldız Moran, Muhterem Ömer, Muide Esad, Müfide Kadri, Nedime Ahmet, Nevin Edhem, Nimet Raif, Nüveyre Faik, Maryam Özacul (Özcilyan), Necla Özbay Özdemir, Rahime Yusuf Ziyaeddin, Rana Salih, Ruhiye, Safiye, Kristin Saleri, Mukaddes (Erol) Saran, Bedia Sarıkaya, Leyla Gamsız Sarptürk, Melek Celal Sofu, Harika Söylemezoğlu, İvi Stangali, Virginia Stolzenberg, Emel Şahinkaya, Maryam Şahinyan, Nasra Şimmeshindi, Şükûfe İbrahim, Tâciser Salih Şâkir, Cahide Tamer, Leman Tantuğ, Zekavet Bayer Taş, Frumet Tektaş, Celile Uğuraldım, Melahat Üren, Mary Adelaide Walker, Fahrelnissa Zeid, Elisa Pante Zonaro
Meşher’in üç katında gerçekleşen sergide, 117 sanatçıdan 232 eser yer alıyor. Ben-Sen-Onlar: Sanatçı Kadınların Yüzyılı, 27 Mart 2022 tarihine kadar İstiklal Caddesi’ndeki Meşher’de izlenebilir.
Comments